“12. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Cevapları Sayfa 34 Gün Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
12. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Cevapları Gün Yayınları Sayfa 34
Kyoto Protokolü
İklim değişikliği ile mücadele etmek amacıyla hazırlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi sera gazı salırnmlanm 2000 yılına kadar 1990 yılı seviyesinde tutmayı hedeflemiştir. Buna rağmen sera gazı salınımlarında küresel bir azalış gözlenmediğinden sözleşmenin yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Ülkeler, sözleşmenin sera gazı salınımlarının azaltılmasına ilişkin yeterli yükümlülükler taşımadığı yönünde görüş bildirmiştir. Bu görüşler neticesinde 1997’de Kyoto Protokolü kabul edilmiştir.
Kyoto Protokolü, küresel iklim değişikliği ile mücadelede insan kaynaklı sera gazı salınımlarının küresel düzeyde azaltılmasını sağlayabilecek en önemli uluslararası çaba olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin devamı sayılan uluslararası belgedir.
Kyoto Protokolü’nün yürürlüğe girmesi ile sera gazı emisyonuna neden olan sektörlerde sera gazı miktarını azaltmaya yönelik yasal değişiklikler yapmak, daha az enerji ve yenilenemez doğal kaynak tüketen teknolojileri kullanmak, sürdürülebilir çevre yaklaşımını her alanda yaygın kullanmak, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek, yutak alanları arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, atık yönetimi politikası geliştirmek ve etkin uygulanmasını sağlamak, fazla yakıt tüketimi ile fazla karbon üretimini önleyebilmek için teşvik edici ve önleyici vergi, harç vb. mali düzenlemeler geliştirmek gibi uygulamalar söz konusudur.
3. Çölleşme
Çölleşme kurak ve yarı kurak alanlardaki arazi bozunumunu ifade etmektedir. Çölleşmenin başlıca nedenleri kuraklığın uzun sürmesi, su baskınları ve arazinin yanlış kullanımıdır. Bunun sonucunda toprak erozyonu gerçekleşmekte, toprağın verimi düşmekte ve bitki örtüsü zarar görmektedir.
Çölleşme sonucunda bazen binlerce yılda oluşan toprak, kısa bir süre içinde erozyonla yok olabilmektedir. Bu durum doğal bitki örtüsünün yok olmasına yol açmakta dolayısıyla otçullar başta olmak üzere diğer canlılara zarar verebilmektedir. Böyle alanlarda tarım yapma olanağı ortadan kalktığı için kıtlık baş gösterebilmektedir. Bu tür olaylar daha çok aşırı ve erken otlatmanın gerçekleştirildiği mera alanlarında ve tarım arazilerinde meydana gelmektedir.
Çölleşmeyi önlemek için ağaçlandırma çalışmaları yapılmalı, tarım alanları damla sulama yöntemi gibi yöntemlerle sulan- malıdır. Tarlalar eğime dik yönde sürülmeli, meralarda erken ve aşırı otlatmanın önüne geçilmelidir (Fotoğraf 1.17). Çölleşmeyi önlemek için arazi kullanımı ve çölleşmenin sonuçları hakkında halkın eğitilmesi önem taşımaktadır. Anız yakılmasının ve toprak kirliliğinin önüne geçilmesi de çölleşmeyle mücadele yöntemleridir.
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
12. Sınıf Gün Yayınları Coğrafya Ders Kitabı Sayfa 34 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yap